Sonunda 12 Nisan Pazar günü biricik kızımız İdil’in diş buğdayını yaptık. Öncesinde hazırlıklarımı yapmıştım, neler yapacağım, neler almam gerekiyor, davetliler kimler bunların listelerini hazırlamıştım. O hafta içi Pasta Malzemelerine giderek bir kaç gerekli ve önceden hoşuma gidipte almadığım birkaç malzeme aldım. Önceden aldığım diş şeklindeki kurabiye kalıbım ile yapacağım kurabiyeleri süslemek için pembe şeker hamuru ve gıda kalemleri aldım. Desenli merdane aldım ki, çok sevimli bir materyal, gül şeklinde desenler yapanını aldım. Bir de harf ve rakamların olduğu cetvel seti alacaktım onu aldım.

Cuma akşamı eşimle birlikte peçetelerimizi hazırladık. Bir kısmını pembe kelebeklerle, diğer kısmını da pembe emziklerle süsledik. Cumartesi günü diş kurabiyelerimi yaptım ve yine eşiminle birlikte süsledik, poşetlere koyarak kurdele ile bağladık ve eşimin tasarladığı etiketlerle süsledik. Yarısını camdan kalp bir kaseye, öbür yarısını da kalpli seramik bir vazoya koyduk. Bunların hepsinin yapımı geceyarısını buldu doğrusu, aralarda da İdil’in yeme, içme, alt değiştirme ve uyuma fasıllarını sayarsak aslında iyi bir performans di mi? Kurabiyeler dışında çilek jölesi yaparak krem şanti ile süsledim. Jölenin içine yarım kilo kadar çileği rondodan geçirerek ekledim. Hem görüntüsü hem de tadı çok güzel oldu. Sizde jöle yaparken gerçek meyvelerkullanın, hem rengi hem de tadı bambaşka oluyor. Pazar günü de süzme yoğurt ve labne peynirli kanepeler hazırlayarak, çeri domates ve salatalıklarla süsledim. Annemde kek ve mercimekli köfte yapmıştı. Peynirli su böreğimizde vardı. Ve tabi bir de olmazsa olmazımız diş buğdayımız. Diş buğdayını biraz pudra şekeri ile tatlandırarak, nohut, haşlanmış mısır, fıstıklı lokum, pembe padem şekeri, bonibon, kuş lokumu ve de fındık, cevizle süsledim. Görüntüsü çok güzeldi, tadı da:) Galeri’den Diş Buğdayı Galeri’sine girerek resimlere bakabilirsiniz.

Davetlilerimizden ilk annem, babam, kardeşim ve eşi geldiler. Annem mercimekli köfteleri servise hazır  hale getirdi. Daha sonra teyzem, eşimin annesi, babası ve ablası geldi. Diğer misafirlerimiz de yavaş yavaş geldiler. Dilem, İlkay, Sarp ve Doruk, Barış, Anneannem, Melek Yengem, Barış, Serhad, Ümit, Emel ve Mustafa. Toplamda bizimle birlikte, 18 yetişkin ve 4 çocuklu bir Diş Buğdayımız oldu.

Saat 15:00 gibi İdil’in önüne kitap, kalem, klavye, bıçak ve makas koyduk. İdil direk kalemi tuttu, peşinde de kitabı alarak okur yazar edası ile oturuverdi:) Buğdayın içindeki mavi nazar boncuğu yengeme çıktı, İdil’e bir elbise daha alacak.

Herşeyin çok keyifli olduğu bir diş buğdayı etkinliği geçirdik. İdil kalabılığı çok seviyor neyse ki, o bizim için büyük avantaj oluyor, ev kalabalık oldu mu kendi halinde takılıyor bizimki:)